Kısım VII, Bölüm 81 – “Haşin Hanım ve Palyaço”



Bölümün ortalama okuma süresi 22 dakikadır. İyi okumalar dileriz.


ㅤㅤㅤㅤ

         

ㅤㅤㅤㅤ

Çevirmen: Bertiel

Destekçilerimiz: DonatusEchi_dnaKyooko, Nurullqhx (TikTok’ta Re:Zero editi yapıyor.)

ㅤㅤㅤㅤ

Destek vermek isterseniz TIKLAYIN!

Discord’a gelmek isterseniz TIKLAYIN!

ㅤㅤㅤㅤ

※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

――Kutsal Vollachia İmparatorluğu, mevcut imparatoru Vincent Vollachia’nın hükümdarlığı altında, kuruluşundan bu yana eşine rastlanmamış barış ve huzur döneminin tadını çıkarıyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Küçük çatışmalar olsa da Yorna Mishigure’nin isyanı haricinde binlerce insanın çatışmaya sürüklendiği bir durum yaşanmamıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Lugunica Krallığı’yla uzun süredir bir çıkmaz içinde olan ilişkiler durağan kaldığı süre boyunca ne bir iç savaş ne de başka ülkelerle sınır anlaşmazlıklarına girme durumu yaşanabilirdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Zamanın onlardan yana olduğunu söylemek kolay olsa da bu barışı korumak için harcanan onca emeğe huzur katmıyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Her şeyden önce, bu basitçe zamanın onlardan yana olmasıyla başarılabilecek bir şey miydi?

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Dokuz yıllık hükümdarlığı boyunca sürekli bir anlaşmazlık ve savaş gerekçesi olan Vollachia İmparatorluğu’ndan hâlâ savaş olgusunu söküp almak, incecik bir buzun üzerinde tutuşturulmaya çalışan şenlik ateşi misali birbiriyle çelişen bir eylemdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu, “barış yanlısı” olarak adlandırılan mevcut imparator Vincent Vollachia’nın becerisinden kaynaklanıyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ancak――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

???: “――Eminim ki Ekselansları kendisine ‘barış yanlısı’ denmesinden asla hoşnut olmazdı.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

???: “Geeerçekten mi~? İster doğru ister yanlış yapılmış olsun, yaptıklarınızla anılmaktan hoşnut olmuyorsunuz, değil mi? Gerçekten de ülkenin istikrarlı olması İmparator Ekselanslarının arzuladığı şey, öyle değil mi?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

???: “Yani ‘Yarı-İnsan Sevdalısı’ olarak anılmaktan gurur mu duyuyorsun?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

???: “Kesinlikle. Bu ismi popülerleştiren ilk kişi de benim ki!”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

???: “Tanrım, senin gibi örnek teşkil eden biri için bu, çok yanlış görünüyor. Şu günlerde beni ziyaret eden eski dostlarım çok acayip. Gerçi, bu durum kafamı oyalıyor.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Kadının güzel yüzündeki vahşi gülümseme kaybolurken, kâküllerini alnından geriye doğru tarayarak yeşil gözlerini kısmıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Uzun boylu ve narindi. Diri, antrenmanlı bir vücudu vardı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Uzun, pürüzsüz tenli kolları, bacakları ve kadınsı kıvrımlarıyla denizci tüccarlarını anımsatan bir kıyafet giymişti ve oturduğu güzel sandalyenin yanındaki kında kıvrımlı bir kılıç taşıyordu. Tüm vücudu bir savaşçıya yaraşır yüksek ruh hâliyle doluydu, âdeta kılıcın bir süsten ziyade amaca hizmet eden bir silah olduğunu kanıtlamak istercesine.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Hepsinden önemlisi sol yanağında, alnından çenesine kadar uzanan uzun, büyük ve beyaz bir yara izi vardı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Göz kamaştıran bir yara iziydi, onu bir kez gördünüz mü aklınıza kazınarak unutmanızı zorlaştırıyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bununla beraber, yara izi bile başkalarına güzel bir kadın olduğunu düşündürten kişi için bir süsten öte bir şey değildi, ona “Haşlayan Hanım” derlerdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

――“Haşlayan Hanım” Yüksek Kontes Serena Dracroy.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Vollachia İmparatorluğu’nun en büyük soylularından biri olan bu haşin hanımın ismi ve ünvanı buydu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Karşısındaki Roswaal içinse tüm bu olaylar yaşanmadan önce ülkenin dört bir yanından iletişim hâlinde kaldığı bir dostuydu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Elbette, yeter ki bana eski bir dostum derken ciddi oool~.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: ”İster dostum ol ister olma, seninle böyle önemsiz oyunlar oynayamam. Her şeyden önce, yüksek bir kontes olan herkesin yaptığı tek şey, kâr ve kayıplardan bahsedip durmak. Arada sırada böyle meseleler olmaksızın kaliteli küçük sohbetler de yapmak istiyorum. Çok fazla şey mi istiyorum ki?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Çok fazla şey istemiyor olsanız da bu kederli yakarışınız, kalbimi sızlatıyooor~.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal küçük bir kıkırdamayla önündeki sehpadaki fincana uzandı, çayını yudumlarken sıcak aromanın tadını çıkardı. Aromalı sıcak çay dilinin üstünde dans etti. ――Ne yazık ki Roswaal bunun gibi yiyip içtiklerinin tadını çıkaramıyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Yediği ya da içtiği hiçbir şeyden tat alamaması, Roswaal’ın bugün bu noktaya gelebilmek için katlanmak zorunda olduğu yükün ve ödemek zorunda olduğu bedelin bir parçasıydı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Her hâlükârda, bir misafir olarak kendisine gösterdiği konukseverlik için ona teşekkür etmemesi düşünülemezdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu sırada Roswaal’ın yanında oturan, muhtemelen Roswaal’ın yerine çayın tadına varmış olan minyon bir figür, küçük bir iç geçirerek baktı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

???: “Bu çay yaprakları tesirini yitirmiş. Çay servisinizden sorumlu kişiyi değiştirmenizi tavsiye ediyorum.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Sivri kızıl gözleri kısıldı, çay hakkında daha da sivri bir ifadeyle düşüncelerini dile getiriverdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal onun acımasız ve küçümseyici üslubu karşısında bir gözünü kapatırken, karşısındaki de gülerek “Ha” dedi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: ”Bu kadar açık bir şekilde dile getirildiğine göre, çay servisimden sorumlu kişiyi değiştirilmeli miyim?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

???: “Evet, çay yapraklarına büyük saygısızlık gösteriyorlar.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “İşin aslı şu ki ev işleri çok yoğun olduğu için bu çayı demleyen bendim.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

???: “Öyle mi? O hâlde, en iyisi bir daha hiç çay demlemeyin.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Nasıl saygı göstereceğini bilmez bir kız demek ha, hoşuma gitti. Güzel bir eşiniz var.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena dişlerini göstererek Roswaal’a fesat bir şekilde baktı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Her zamanki gibi büyük bir yüce gönüllülüğe, belki de kabalığa ve nezaketsizliğe karşı son derece affedici bir tavır sergileyen bir kadındı. Seçkin bir soylu kadın olmasına rağmen, otoriteye takıntılı bir kişiliğe sahip değildi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu düşünüş ve varoluş tarzı ilk tanıştıkları andan beri değişmemişti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Ancak ben kabalıkla hakaret arasındaki farkı ayırt edemeyecek biri de deeeğilim~. Lütfen ağzından çıkanlara dikkat et Ram, çünkü bu söylediklerin espriyle karışık.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Anlaşılmıştır canım.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “――Serena, sözünü düzelteyim; o benim hizmetkârım, karım deeeğil~.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Anlıyorum, bu yarı-insan galiba zevklerinizi tam olarak gerçekleştiremedi. Ülkelerimizin ilişkileri epey gergindi ama yine de düğüne davet edilmemenin fazlasıyla soğuk bir tavır olduğunu düşünüyordum.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal’ın söylediklerini sakince kabul ederek, kayıtsızca ona sokulan Ram’a bakarken iç çekti. Serena’nın kendi kendine kıkırdarken verdiği yanıt da Roswaal’ın maksadından biraz uzak görünüyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ancak Roswaal edindiği deneyimler sayesinde bu konuyu ne kadar derinlemesine irdelerse o kadar zararlı olacağını da biliyordu. Bu çerçevede, daha fazla derine inmeyecektir.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Her hâlükârda――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Ram, yine de bunu duyduğunda şaşırdı. Yani, Roswaal-sama ve Kontes Dracroy’un bu denli yakın bir ilişkisi olmasına.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: ”Yıllarca iletişim kurmadan süren bir ilişkiye vicdansızca ‘yakın’ diyebileceğimden şüpheliyim. Düşününce, bu telaşlı durumda benimle temas kurmaksızın direkt ziyaretime gelmen… Bu kadar kaba davransaydın sonunda seni babam gibi cayır cayır yakmak isteyebilirdim.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Serena, bu espri İmparatorluk’tan gelmiyorsan çok da komik olmuyor.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Hmm? Demek öyle. Yüksek tabakada, bu espri genellikle insanları güldürmek için bir numaradır.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram’ın istemeden de olsa şaşırmasına neden olan bu ifade, veraset çatışmasındaki bir olayla dalga geçmek amacıyla yapılan bir şakaydı―― Gerçekten de babasını nasıl yakarak öldürdüğünü ve Dracroy hanesinin kontrolünü nasıl ele geçirdiğini anlatan gerçek bir hikâyeden alınmıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Yanağındaki kılıç yarasını da babasını öldürmeden önce babasının açtığını söylediği için de Ram, bunun komik bir hikâye olduğuna ikna olma cesaretini ve buna gülen İmparatorluğun tutumunu düşünmeye başlamıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal onu tanıdığında henüz bir genç kızdı―― Serena iş sebebiyle Lugunica Krallığı’nı ziyaret ederek, bölgede cereyan eden bir anlaşmazlığı çözmeye girişmişti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Basitçe söylemek gerekirse Serena, suikastçıların hedefi olmuşken Roswaal onun hayatını kurtarmış ve dahası, bu suikast girişiminin babasının planladığını ortaya çıkarmıştı, böyle olmasından dolayı da onun Dracroy ailesiyle olan ilişkileri beklenmedik derecede derinleşmişti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bununla birlikte, Serena’nın kişiliği bu çetin deneyimden ne önce ne de sonra değişmemişti; yani, bu dirayetli ve haşin tavırlarla dünyaya gelmişti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Eski hikâyelerinizi ve yüksek sosyetenizdeki davranışlarınızı yâd etmek istediğim doğru ancak… Tahmin edebileceğiniz gibi, ansızın sizinle iletişime geçmeksizin ziyaret etmemizin bir nedeni vardııı~.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Eski bir dostla hoş bir sohbet de cezbediciydi ama Roswaal için uzun zamandır arzuladığı dileğinin gerçekleşmesinden başka önemli hiçbir şey yoktu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal’ın hayatındaki her şey, kalbinin en derin kuytularına kadar işlemiş arzusu uğrunaydı. ――Bu nedenle İmparatorluğa yaptığı ziyaret, hatta göz kırpışı ve nefes alışı bile en kıymetli arzusu uğruna yaptığı şeylerdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “――――”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Şu anda Roswaal ve Ram, Emilia ve diğerleriyle yollarını ayırmış, İmparatorluğun kuzeybatı kesimindeki Yüksek Kontes Dracroy’un bölgesine giderek Lort Serena Dracroy’la görüşüyorlardı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ziyaretin amacının Pleiades Gözcü Kulesi’nde kaybolup, İmparatorluğun uzak diyarlarına savrulduklarına inanılan Subaru ve Rem’in güvenliğini sağlamak olduğunu belirtmeye gerek yok. Gerçi Roswaal, Subaru’yu güvene alması içi tek başına yeterli olabilirdi ama bunu açıkça söylemek gibi aptalca bir şey yapmamıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Her hâlükârda, kaybettikleri arkadaşlarını Krallığa geri götüreceklerdi. Bu yolculuğun amacı buydu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ancak amaçlarının sadece onları eve getirmek olduğunu söyleseler bile, mesele o kadar kolay veya basit değildi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Lugunica Krallığı haricindeki dört büyük ülkenin her birinin seyahat etmenin zorluğuna dair kendine has sebepleri vardı. Bağlantılara ve çok fazla paraya dayalı Kararagi Şehir Devletleri nispeten avantajlıydı ve Kutsal Gusteko Krallığı’nın zamanlamalarında ve inançlarına yaklaşımlarında hata yapmadıkları sürece anlaşılmaları kolay olacaktı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu açıdan bakıldığında, Krallık’la iyi geçinemeyen İmparatorluk, geri kalanını zorluk açısından geride bırakıyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Lugunica’yla Vollachia arasındaki ilişkiler tarihsel olarak uzun süredir iyi gitmiyordu ve şimdi de mucizevi bir şekilde saldırmazlık paktı imzalamış olsalar da buna ne kadar güvenebilecekleri de şüpheliydi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

İmzalanan saldırmazlık paktı, dostane ilişkilerin bir kanıtı ya da göstergesi olmaktan ziyade; her iki ülkenin de odak noktalarını içişlerine çevirme zamanı geldiğine, birbirlerine lüzumsuzca müdahale etmemeleri gerektiğine ilişkin güçlü bir ihtar izlenimi veriyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Şu anda kapatılan iç sınırlarla saldırmazlık paktının imzalanmasına yönelik çalışmalar arasında, bir bağlantı olması muhtemel görünüyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ya da muhtemelen――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “――İmparatorluk Başkentini çalkalayan bu büyük hadise de saldırmazlık paktını feshetmek isteyen bir örgütün planladığı bir tezgâh falan mıydı? Bu kadar da kuşkucu olamazsın ki. Bu, Krallığın önde gelen bir ismine yakışmayan bir düşünce.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena’nın yeşil gözleri, Roswaal’ın aklından geçenleri tam olarak tahmin ettiğinde aniden kısılıverdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu haşin hanımefendi oldukça cana yakındı ama çay demleme yeteneği felaketti, bununla birlikte İmparatorlukta Yüksek Kontes rolünü üstlenen çok az kişiden biriydi ve eşsiz bir gözlem gücüne sahipti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Krallıkta işlerin yapılış şeklinin aksine, İmparatorlukta yetenekli birinin yaşı ya da kökeni sorgulanmazdı. Kaçınılmaz olarak da kişi ne kadar yetenekliyse o kadar yüksek bir mevki elde ederdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu doğrultuda, Serena Dracroy Yüksek Kontes pozisyonunu kazanıp bu pozisyonda kalmaya devam ediyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Az önce işaret ettiği nokta Roswaal’ın düşündüğü ve dikkate aldığı bir başka olasılıktı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal ve grubu İmparatorluğa girdiklerinde, isyan körüklenmeye başlamıştı bile. Şimdiye dek, sorunun ilk belirtisinde yapılan ayaklanmayı söndürme çabaları sonuç vermemişti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bunun geniş çaplı bir isyana yol açma olasılığı yüksekse o zaman doğal olarak ortada bir neden olmalıydı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

İşte bu yüzden――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “――Lugunica Krallığı’yla yapılacak kitlesel bir savaş, işte bunun peşindeler.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena kuşkucu olduğunu belirtince Ram ellerini kucağına koyarak kısık bir sesle konuştu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Haşin hanımın gözleri Ram’a yöneldi ve açık kırmızı gözlerini dikerek Ram’a baktı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “İmparator Vincent Vollachia’nın tahtının tehdit altında olmasından da öte, sağlanan barışı istemeyenler de var. Mesele buysa huzur ve sükûneti yok ettikten sonra bu insanlar ne isteyecekti? Acaba istedikleri şey Lugunica Krallığı mı diye düşünmemiz gayet doğaldır.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Öyle mi? Sırf kendilerinden üstün birinin varlığından hoşlanmadıkları için isyan eden insanlar da var. Geçtiğimiz yıl bana karşı kılıçlarını kaldıran bir grubun liderinin başının altından böyle bir şey çıktı.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Bu tuhaf olayları tartışmanın dışında bırakalım.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Ben buna tuhaf diyecek kadar abartmazdım ama siz kesinlikle asıl meseleyi kaçırıyorsunuz.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena bir parmağını zarif çenesinde gezdirerek Ram’ın söylediklerini değerlendirdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal tartışma esnasında araya girmedi çünkü Ram’ın söylediklerinde düzeltilmesi gereken bir şey görmemişti. Yaklaşmakta olan bu meseleleri Ram’la hiç konuşmamıştı ama onun da kendisiyle aynı olasılıklardan endişe duymasına şaşırmamıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Her hâlükârda――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Serena, eminim ki sen de Lugunica Krallığı’yla bir savaşa girmek istemiyorsundur. Elbette İmparator’a karşı isyan edecek kadar öfkelenirseniz o zaman işler değişir.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Neyse ki Ekselansları’nın meritokrasisinden hiçbir zaman memnun olmadım. Zaman zaman İmparator’a sinirlenip öfke nöbetleri geçiren Birinci Sınıf General Yorna’nın davranışları, İblis Şehrinden çok uzakta bir bölgeye sahip olmama rağmen, bana çok da yabancı gelmiyor. Sadece…”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Sadece?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Krallıkla savaşmak istemediğime yönelik düşüncem, nasıl bir tahmin üzerine ortaya çıktı ki? Tarafımızın çok az şansa sahip olduğunu varsayarsak o zaman benim kalbim de rüzgârla beraber yalpalamaya başlayacaktır.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena’nın dudakları ona bakarken gevşedi, bakışları insanı içten içe ürperten bir hisle doluydu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal’ın sözlerinden duyduğu gururu bu şekilde ifade ediyordu. Ona Haşlayan Hanım derlerdi ve hünerleriyle Yüksek Konteslik makamına kadar yükselmiş bir kadınken ona tepeden bakılması kabul edilemezdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram’ın çaya yönelik sözlerini bununla kıyaslamak doğru olmazdı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena kalbini ve ruhunu çaya adamamıştı ama onun yerine soyadına adamıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Ne diyorsun Roswaal? Hatalı mıyım? Yoksa dilinin sürçmesi miydi?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Hmm…”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena adamın kaçış yollarını kapatmak için onu sorgularken adam tekrar eski dostunun yeşil gözlerine baktı; Roswaal, Ram’ın hemen yanında durup ona baktığını fark etti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ortamdaki havadan, nasıl cevap vereceğine bağlı olarak sonuçların kötü olacağını sezebiliyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Buna ek olarak, Serena’nın iyi havası bozulursa Roswaal ve diğerlerinin İmparatorluk içinde hareket etmeleri de çok zorlaşacaktı. Sadece destekçilerini kaybedecekleri için değil, aynı zamanda Serena, Roswaal’ın geçmişinden haberdar olduğu içindi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Tüm bunları hesaba kattığımızda; Serena’nın kişiliğini, insanlığını da Roswaal’ın bu durumda verebileceği en iyi cevap şuydu――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Gerçekten de yanlış anlaşılma için özür dilerim. Gelin de durumu telafi edelim. ――Krallıkla herhangi bir savaş söz konusu olursa boş yere çok miktarda kan dökülecektir. İmparatorlukta da. Bu yüzden bunu tasvip etmiyorum.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Oh?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal’ın bu kesin cevabı karşısında Serena’nın kaşları seğirerek havaya kalktı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Yüzündeki soluk kılıç izi sarsılarak titredi ve göz bebekleri hafifçe daraldı. Henüz bir duygu patlamasıyla sonuçlanmasa da ardından gelen sözlere bağlı olarak böyle bir sonuç ortaya çıkabilirdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ama ardından gelecek sözlere çoktan karar vermişti. Ne yalan söylemeye ne de göz boyamaya niyetliydi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Krallık ve İmparatorluk savaşsaydı çok fazla İmparatorluk kanı dökülecekti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Meselenin can alıcı noktası――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Sonuçta, Krallık Kılıç Azizi Reinhard van Astrea’ya sahip. Sınırımıza gelen her İmparatorluk Askeri büyük bir kan nehrine karışacaktır.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Oh hadi ama böyle oynama be, bu yasaklı bir hamle!”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Buna yasaklı bir hamle deseniz bile, var olduğu sürece tartışmak üzere masaya yatırmaktan başka çaremiz yoook~. Gerçi, dediğiniz gibi, bu tartışmayı bitiren bir hamle. Ancak…”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu esnada Roswaal sözlerini keserek bir gözünü kapattı, sağ ve sol gözlerinin renkleri farklıydı, sadece mavi gözü açık kaldı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Bu kartı oynamakta hiç tereddüt etmeyeceğim.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Normalde eldeki kartlar ve gizli silahlar mümkünse saklanmalıdır ama Kılıç Azizi için böyle bir durum söz konusu değildi. Bu kartı en başta kullanmak en etkili yoldu, sonuçları da muazzam olurdu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Hepsinden önemlisi, söz konusu kişi bu görevi memnuniyetle kabul ederdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Aman be, bana bir beyin fırtınası yapma inceliğini bile göstermiyorsunuz ki beni resmen ağlatacaksınız, askerî stratejist.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Az önceki atmosfer aniden dağıldı ve Serena ağırlığını koltuğunun arkalığına verdi. Sanki küsmüş küçük bir kızmış gibi dudaklarını büzdü.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “İmparatorluktayken sadece söylentileri duyabiliyorum ama… Sana göre Kılıç Azizi denen şey doğaüstü bir canavar mı?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Bir önceki nesle kadarrrr~ Kılıç Azizlerinin de belli bir büyüsü vardı ama günümüzdeki Kılıç Azizleri bu tanımlamaya fazlasıyla uyuyor. Gerçi işin aslını bilmeden onu anlamanız da mümkün değil.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Konuşma şeklin, sanki şimdiye kadar tüm Kılıç Azizlerini görmüşçesine. Ancak anlıyorum ki…”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal’ın cevabı karşısında alaycı bir gülümseme takınan Serena, şekilli kaşlarını çattı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Uzun süreli ilişkileri nedeniyle Serena, Roswaal’ın üzerinde fazla düşünmeden konuşmayacağına inanıyordu ve söylediklerini derinlemesine değerlendiriyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ancak Serena dışındaki tüm İmparatorluk üyeleri için bu sözlerin ne denli anlamlı olup olmadığına henüz karar verilmemişti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Kendi gücünüzü gereğinden fazla abartır ya da Kılıç Azizi’nin gücünü hafife alırsanız başınıza gelecek trajediden kaçamazsınız. Bu yüzden aklınıza uğursuz bir rüzgâr estireceğim. Savaşaaaa~ girmemelisiniz.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “――――”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Diyelim kiii~ Krallığa karşı savaş açtınız, o zaman düşmanınız da ben olacağım. Size gösterebilirim… Hiçbir şey yapamayacağınız kadar yüksek bir rakımdan, bitmek bilmeyen büyü bombardımanının acımasızlığını.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Omuzlarını silkip ona gücünü göstermek gibi bir şaka yapmış olsa da, Roswaal da hesaba katılması gereken oldukça stratejik bir güçtü.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Kılıç Azizi kadar güçlü olmasa da sadece havada uçup büyü yaparak binlerce sıradan askeri saf dışı bırakabilirdi. Şayet kendisine çok uygun bir savaş bölgesi seçerse kendi başına tüm cephenin altından kalkması da mümkündü.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Bu doğrultuda, Kılıç Azizi hakkındaki söylentilerin aksine, buna kolayca inanabilirim. Ne de olsa bunu kendi gözlerimle de gördüm.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Bu da on yıl kadar önceydi. Şu anda size o zamankinden çok daha gelişmiş bir büyü gösterebilirimmm~.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Siz akıl sır ermez bir adamsınız. Her ne olursa olsun, olağanüstü gücünüz bir yığın prangayı da beraberinde getiriyor. Sanırım İmparatorluk’ta özgürce kullanamıyor olmanızın nedeni de bu.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Doğrudur.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu kez köşeye sıkıştırılmış olan Roswaal, kadının görebileceği bir yere ellerini koyma sırası kendisindeydi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Aslında, az önce konuştukları taktikler gerçekten de hayata geçirilebilseydi Roswaal gökyüzünden, insanların ulaşamayacağı bir yükseklikten durmaksızın büyü yağdırır ve manası tükenene kadar İmparatorluğu bir hiç hâline getirebilirdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bununla birlikte, koca dünyada bile Roswaal dışında böyle bir şeyi büyüyle yapabilecek kimse yoktu. İhtiyatlı davrandığı yerlerde de durum aşağı yukarı aynı olurdu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Vollachia İmparatorluğu’nda üstün büyü yeteneğini sergilemek gerçek kimliğini ifşa etmekle eşdeğerdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu nedenle Roswaal İmparatorluğa girdikten sonra herhangi bir fiyakalı davranıştan kaçınmak zorundaydı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Aynı mantık ve kısıtlamalar ayrı kaldıkları süre boyunca Emilia’ya da uygulanmıştı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Gerçi durum böyleyken bunları unutup hemen parlama ihtimali de var.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: ”Yanındaki çocuklara güvenmek zorunda kalacağımmm~. Eh, içinde bulunduğumuz koşulları göz önünde bulundurursam Garfiel’in de onu kontrol altında tutabilmesi gerekiyor, bu yüzden çok fazla endişelenmemeliyim.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Daha açık söylemek gerekirse onlara güvenemeyecek olsa en başta yollarını ayırmazdı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Oradaki kararları kendilerine emanet etmesinin sakıncası olmayacağını çünkü onlara güvendiğini, mevcut durumun böyle sonuçlanacağını. ――“Güvenmek” kelimesinin bu şekilde ifade edilmesi, Otto ve Petra’nın bunu duyduklarında kesinlikle suratlarını asacaklarını düşünmesine neden oldu. 

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “――Dur tahmin edeyim, İmparatorluğa bu şartlar altındayken giren tek kişi siz de değilsiniz, değil mi?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal ve Ram karşılıklı konuşurken, sandalyesinin arkasından doğrulup duruşunu düzelten Serena konuşmasına devam etti. Onların bakışlarıyla buluştuğunda parmağıyla yanağındaki kılıç yarasının üzerinde gezindi ve…

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Aradığınız bir şey için… yo, aradığınız biri için mi? Anlaşılan sizin için çok önemli biri.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Aramızdaki ilişkiye rağmen, soruş şeklin başımı sallamamı zorlaştırıyooor~.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Yine de yaptıklarınız bunun için birer kanıt gibi. Öyle olmasa kimse Vollachia’ya girmek için yasak sınırları aşma zahmetine katlanmazdı. ――Tabii bu kader değilse.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena gözlerini hafifçe kısarak kısık bir sesle mırıldandı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Onun ne demek istediğini anlayamayan Roswaal tedirginlikle kaşlarını çattı. Ancak bu sözlerin gerçek anlamını sorgulamasına fırsat vermeden Ram başını salladı ve “Evet” dedi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Ne pahasına olursa olsun geri getirmem gereken birisi var. Ram’ın hayatına eşdeğer birisi.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Ram.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Saklamanın ya da dalaverenin hiçbir anlamı yok.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Zayıf noktası olması pek de muhtemel bir bilgiyi kolayca ifşa eden Ram’ı azarlasa da Ram ona karşılık verdi ve Roswaal buna karşı bir cevap veremedi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Eylemin kendisine cevap denebilirse o zaman gerçek tam da buydu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Mademki zayıflığını ortaya dökeceksin, bari bazı anlatım tekniklerine de yer ver.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Ram’ı bu şekilde suçlama. Bu takdir edilesi bir şey değil mi? Asıl beni şaşırtan, onun için önemli olan bir şey uğruna bu kadar ileri gitmiş olmasıdır. O senin için çok değerli biri anlaşılan.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Evet çünkü Ram’ın eşi benzeri bulunmuyor.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Bu yadsınamaz bir gerçek ancak bunu ifade etme şeklin beniii~ biraz endişelendiriyor.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal ve Ram, her ne kadar ikisinin de geri getirmek istediği biri olsa da bu kişinin değeri iki taraf için de farklı olduğunu söylüyordu.  Bu da durumun böyle olduğunu henüz bilmeyen Serena için bir yanlış anlamaya yol açmış gibi görünüyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Yardım almak istedikleri için aradıkları kişilerle ilgili ayrıntılı bilgileri daha sonra paylaşacaklardı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “――Her ne olursa olsun, bizi neden savaş başlatmamamız konusunda ikaz ettiğinizi anlıyorum.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Konuşmanın Roswaal’ın ikazına, yani bu son tartışmadan önceki konuya dönmesiyle birlikte Serena’nın ifadesi âniden sertleşti. Roswaal ve Ram’ın doğal olarak gergin olan yüzlerine baktı ve dikkatli bir bakışla, “Ama” diye devam etti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Tavsiyeni dikkate alacağım ama İmparatorluğun diğer vatandaşlarının tutumlarına bir şey diyemem. ‘Kılıç Azizine’ karşı kazanma şansları olmadığını söylesem bile, birçoğu galeyana gelecektir.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Bu, ‘Kılıç Azizi’nin asıl gücünü açıklamaya bile gerek olmayan Krallık’la arasındaki farklardan biri.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Evet. Krallık’taki, ‘Kılıç Azizi’ Reinhard’a bir kez görebilme şansına nail olsaydınız daha fazla söze gerek olmazdı.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Dört büyük ülke Reinhard’ın Lugunica bölgesinden ayrılmasını kısıtlayan bir anlaşmayı paylaştığından dolayı, diğer ülkelerdeki insanların Reinhard’ı görme şansı neredeyse hiç yoktu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Şayet bu şansı elde edebilselerdi bu tür dolambaçlı yollarla ikna etmeye de gerek kalmazdı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

――’Kılıç Azizi’ Reinhard van Astrea’ya bir kez olsun bakan herkes ona karşı koymanın ne kadar akılsızca bir şey olduğunu hemen anlayabilirdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Sadece aklı başında olmayan bir âlemde yaşayan çatlaklar bunu anlayamazdı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Durum gerçekten göründüğü kadar vahimse sanırım tek umudum Ekselanslarının isyanı kazasız belasız bastırması ya da onun tahtını devralacak isyancının aklı başında biri olması gerekiyor.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

İsyan çoktan patlak vermiş ve halkın gerçekten de amaçlarının ne olduğuna ilişkin bir merak duymasına neden olmuştu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

İsyancı tarafın somut fikirleri varsa ve Krallıkla savaşmak gibi mantıksız hırsları yoksa iki ülke arasındaki savaş ve Roswaal’ın bahsettiği kitlesel kanın dökülmesi önlenebilirdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Elbette İmparator, isyanı düzgün bir şekilde bastırırsa bundan daha iyi bir şey olamazdı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Bu iç savaş nasıl sona ererse ersin, sonrasında Lugunica’ya yönelik bir saldırı olursa can sıkıcı olur. Çünkü İmparatorluk’la bir savaş önceden planlamadığım bir şey.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

――Roswaal’ın tüm adımları, gerçekleşmesi gereken en değerli arzusuna doğru giden bir yoldu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu bağlamda, İmparatorluk’ta Serena’yla görüşme fırsatı yakalamış olması da bir istisna değildi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Subaru’yu geri getirmek için yardım istemek ya da İmparatorluk içinde etkili bir kişi olan Serena’yı Krallık’la savaşa girmenin gereksizliğine ikna etmek bakımından da durum farklı değildi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal’ın en büyük arzusu için Subaru’nun varlığı olmazsa olmazdı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Dahası, Vollachia İmparatorluğu’yla yapılacak bir savaş ya da bu tip bir şey Roswaal’ın takip etmesi istenen rotaya dahil değildi. Yani, şu an Krallık ve İmparatorluk arasında bir savaşın zamanı değildi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Krallık’la Ejderha arasındaki antlaşmanın yenileneceği, “Ejderha Bağlama Töreni” tarihine kadar hiçbir karışıklık olmamalıydı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Kraliyet Seçimini zora sokan sorunlar ortadan kaldırılmalıydı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ve bunun için de――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “――İmparator Ekselansları’nın isyanı bir an önce bastırmasını ve Vollachia İmparatorluğu’nun kuruluşundan bu yana ilk defa yaşanan barış ve huzur ortamını daha da uzatmasını sağlamalıyız.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Hmm? Bu şeytani bakışları görmeyeli uzun zaman olmuştu. Birtakım dolaplar falan mı çeviriyorsun?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal’ın sözlerini duyan Serena eğlenircesine kaşlarını kaldırdı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Kendisi de işaret edildiği gibi şeytani bir yüz ifadesine sahip olduğunun farkında değildi ama söylediklerine bakılırsa böyle bir ifadeye sahip olmalıydı. Yine de Roswaal’ın planları Serena’nın beklentilerine aykırı olmamalıydı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

O da İmparatorluk soylularından biriydi ve isyana bizzat katılmadığı sürece doğal olarak İmparator’un yanında yer alması gerekirdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Kontes Dracroy.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal tam bunları düşünürken Ram, âniden Serena’nın adını andı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu sesleniş üzerine Serena Ram’a baktı ve…

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Ram bir dakikanızı rica edebilir mi?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Elbette bi’ mahsuru yok. Bu arada lütfen bana Kontes Dracroy diye hitap etmeyin. Sadece bir arkadaşımla laflamak istiyorum… ‘Serena’, lütfen.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “O hâlde, Serena-sama. ――Anlaşılan Roswaal-sama’yla epey yakınsınız, doğru mu?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Evet?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ona hitap şeklini değiştiren Ram bakışlarını ona yöneltince Serena’nın gözleri fal taşı gibi açıldı. Ancak yüzü bir anda sinsi bir ifadeye bürünerek başını salladı ve “Demek öyle ha, anlıyorum” dedi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal, hemen önce fark ettiği şeyin ne olduğuna dair, içten içe kötü şeyler hissediyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Bu adamla nasıl tanıştığımı merak ediyorsun, değil mi? Anlaşılan siz de epeydir tanışıyorsunuz ama…”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Tam on yıl oldu.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Bu bağlamda, biz biraz daha uzun süredir tanışık sayılırız. Ram, içer misin?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Çayla aynı ayarda olmasa da söz konusu alkolse Ram, bir hayli zor beğenir.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Demek öyle!”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena avuçlarıyla dizlerine vurup Ram’a kendince bir sırıtış takındı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Anlaşılan o ki iyi bir içki içerken atıştırmalık olarak da eski günleri yâd edeceklerdi. Dahası, Serena’yla ilk tanıştıkları günlerden bahsedecek olurlarsa kuşkusuz içeriğinde, Roswaal’ın gençlik maceraları da olmalıydı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Serena, davetiniz için müteşekkirim ama acilen halletmemiz gereken bazı hususlar var. Bu işler için de――”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: ”Benim yardımıma ihtiyacın var, değil mi? O zaman keyfimi kaçırmaman için bir sebep daha. Mademki bir süredir görüşmüyoruz, o zaman hiç olmazsa bir kadeh devirelim.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “…Ram.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena’yı aldırış etmeyen tavrından vazgeçirmeye çabalamaktan vazgeçen Roswaal Ram’a baktı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Tıpkı Roswaal’ın Subaru’yu geri getirmek isteyişi gibi, Ram da İmparatorluğun diğer ucundaki Rem’i geri getirmek için gelmişti. Serena’nın daha önceki sorularına içtenlikle cevap verdiği için şarap kadehlerini bir kenara bırakıp verimli bir tartışmaya dönebileceğini düşünmüştü.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ancak――

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Barusu bir yana, Ram, Rem’in iyiliği için Serena-sama’nın teklifini geri çevirmenin akıllıca olacağını düşünmüyor.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Gerçekten, tek nedeni bu muuu~?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Elbette, Ram ve diğerleriyle tanışmadan önce Roswaal-sama’nın hikâyelerini de dinleyebilirse aynı çıkmaza sürüklensek bile Ram bunun mükemmel bir plan olduğunu söyleyebilir.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram, amaçlarına hizmet edip aynı zamanda gerçekten de fayda sağlayabilecekse hiç de utanmazdı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ve Roswaal bu duruma karşı üzüntü duysa da Ram ve Serena son derece uyumlulardı. İçki eşliğinde yapacakları sohbetin de canlı olacağına ve iyi geçineceklerine hiç şüphe yoktu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Bu da Roswaal için baş ağrısının başlangıcı olabilirdi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “Belki de bir anlamda bunu, ödenmesi gereken bir bedel olarak mı görmeliyim?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Tüm bunlar amacına ulaşıp İmparatorluk’tan ayrılıp Krallık’a dönebilmeleri içindi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Eski bir dostunu arayıp yardım istediğinde, bazı bedeller ödemeye hazırdı. Ancak bunun böyle sonuçlanacağını hiçbir şekilde düşünmemişti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: ”Siz gelmeden hemen önce başka bir misafir ayrıldı. Çok neşeli bir misafirdi, o yüzden kendimi yapayalnız hissetmek üzereydim.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Onlar da size yakın oldukları için mi?”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Teknik olarak yakın olduğum kişi misafirin kocasıydı ama evet. Yakında döner, onları o zaman tanıştırırım. Şu anda, bunun yerine――”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena ayağa kalkarak odanın köşesindeki dolaba yöneldi. Kapağı açtığında içeride irili ufaklı bir sürü içki şişesi sıralanmıştı ve Serena’nın harika bir zevki olduğu anlaşılıyordu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena içlerinden birini seçip raftan üç kadehle masaya döndü.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Serena: “Babamı temsil eden bir elçiyken görev yaptığım sırada Roswaal’la tanıştım. Krallığa giderken suikastçılar tarafından tuzağa düşürüldüm… Suikastçılar babam tarafından gönderilmişti ama Roswaal beni orada kurtardı.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ram: “Demek her şey böyle başladı. Devam edin.”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Ardından masadaki kadehlere alkol doldururken eski hikâyeler tekrar anlatılmaya başlandı.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Meraklı Ram ve konuşkan Serena’nın sohbeti capcanlıydı ve Roswaal kendini huzursuz hissetse de bunun gerekli bir adım olduğuna karar verip teslim oldu.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Roswaal: “――――”

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

Her şey en büyük arzusunu gerçekleştirmek ve bunun için gerekli olan taşları yeniden bir araya getirmek içindi.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

――Ama Roswaal’ın tahminleri doğru çıkmamıştı, İmparatorluk’un iç savaşına daha da derinlemesine karışmamak için kendini zor tutuyordu ki iki gün sonra isyancı ordunun yanında yer alan siyah saçlı bakirenin adı, ‘Natsumi Schwartz’, Kontes Dracroy’un malikanesine kadar ulaştı ve Ram, Yüksek Kontes Serena Dracroy’un eline geçti.

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

#Evett. Uzun bir aradan sonra devam ediyoruz. Roswaal’ın anılarını bakalım sonraki bölümlerde duyabilecek miyiz? Ya da İmparatorluk’taki iç savaş neye evrilecek? Natsuki Schwartz, n’apmayı planlıyor? Okumaya devam edelim!

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ



5 1 oylama
Bölümü nasıl buldun?
Lütfen birbirimize karşı saygılı olalım. Spoilerlardan kaçınalım. Güzel güzel yorumlar yazalım!
13 Yorum
En eski
En Yeni En Çok Oy Alanlar
Inline Geri Bildirimleri
Tüm yorumları görüntüle
Anonim
Anonim
Aralık 16, 2024 08:04

teşekkürler

Anonim
Anonim
Aralık 16, 2024 09:45

ceviri icin teşekkürler bertiel

Anonim
Anonim
Aralık 16, 2024 18:26

tam gaz devam

Anonim
Anonim
Aralık 17, 2024 22:06

Çeviri için teşekkürler.

Anonim
Anonim
Aralık 17, 2024 22:55

Teşekkürler. Bu arada bölümler ayın her 15’inde mi geliyor

Anonim
Anonim
Yanıtla  Bertiel
Aralık 21, 2024 10:06

Kolay gelsin teşekkür ederiz

DeadSurfs
DeadSurfs
Şubat 27, 2025 09:23

İlk

furkan
furkan
Mart 2, 2025 07:12

Ulan gene roswalin suratı aklıma geldi

Emre Özgör
Emre Özgör
Nisan 4, 2025 17:10

Ben bu ram'e bir türlü ısınamadım ya

Aizen Poyraz
Aizen Poyraz
Üye
Yanıtla  Emre Özgör
Ağustos 14, 2025 19:17

Bende

Emre Özgör
Emre Özgör
Nisan 4, 2025 17:10

Ben bu ram'e bir türlü ısınamadım ya

yato zero
yato zero
Üye
Haziran 27, 2025 13:03

Elinize sağlık

⚙️
Scroll to Top