Kısım VII, Bölüm 64 – “Sihirli Sözcükler”



Bölümün ortalama okuma süresi 28 dakikadır. İyi okumalar dileriz.


ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※

ㅤㅤㅤㅤ

Çevirmen: Bertiel

ㅤㅤㅤㅤ

※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※ ※

ㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤㅤ

——Kötü Yaşlı Adam Olbart Dunkelkenn’in geride bıraktığı iğrenç bir teknik.

ㅤㅤㅤㅤ

Shinobi’nin gizli çocuklaştırma tekniği, başkalarının Od’una müdahale ederek kişinin vücudunun büyümesini dikkate değer bir şekilde tersine çevirebiliyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Tüm canlı varlıklar, hiçlikten varlığa gelen Od için bir kaptan başka bir şey değildi. Od’un şekline bağlı olarak kabın boyutu ve biçimi de buna göre değişirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu nedenle de tüm canlılar farklı görünümlere bürünecek ve kendilerini benzersiz yaşam formları olarak kuracaklardır.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu teori doğruysa, yani beden Od için sadece bir kap görevi görüyorsa, o zaman kişinin Od’unun şeklini değiştirerek kabının şekli de özgürce değiştirilebilirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Kişinin Od’unu sıkıştırarak kap görevi gören beden de küçültülebilirdi——.

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Yani, shinobi atalarının bu fikirleri nasıl bulduklarından pek de emin değilim. Her şeyden önce, vücudumuzu ölümün eşiğine kadar eğitmenin yöntemlerini, hatta bunun sınırlarını dahi nasıl belirleyeceğimizi bilmemek korkutucu olmalı, ha?]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Bir shinobi demek, budur. Birisi olmak için çalışmanın zamanı geldiğinde, Shura’nın yolundayız, masalın sürekli bir ceset dağının üzerinde yürümekten biri hâline geldiğinden bahsetmiyorum bile.]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Pek çok teknik vardır ama onları kendi hayatınla test etmezsen sırlar kitabında bırakamazsın, biliyor musun? Benim gizli tekniğim… Birkaç düzine teknikten sadece biri ama yine de bunun bir istisnası değil.]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Ancak gerçek sonuçla etkilerin bu kadar farklı olması fazlasıyla eğlenceli. Birini sadece küçülteceklerinden emindim ama beyni tam anlamıyla genç hâline geri getirmeye kadar gidiyormuş.]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Maalesef ki ben de nedenini anlayamıyorum. Çünkü Od’la zorla oynanmış. Vücudun Od’a sığacak kadar küçülmesi yanında, zihnin de Od’a sığacak kadar küçültülmüş, değil mi?]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Yani, bu pek sık kullanmadığım bir teknik çünkü genellikle kullandığım kişiyi öldürmek zorunda kalıyorum, bu yüzden nedenini bulmaya hiç zahmet etmemiştim. Aslında sadece vücudu değil, kafasının içindekiler de küçülürse birini öldürmek daha da kolay olur. Mükemmel bir çözüm, değil mi?]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Ayrıca, bazen çocukluklarından beri içlerinde ciddi bir kararlılık yatan adamlarla karşılaşıverirsin! Kafalarındaki şeyler küçülmüş olsa da bu numaralar, o tür adamların üzerinde işe yaramasını bekleyemezsin.]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [————]

ㅤㅤㅤㅤ

???: […Oh, önemli değil. Her neyse, daha eğlenceli shinobi tekniklerinden biri olduğu için buna bayılıyorum, biliyor muydun? Zayıf bir düşmanla başa çıkmak daha kolay, değil mi?]

ㅤㅤㅤㅤ

△▼△▼△▼△

ㅤㅤㅤㅤ

——Subaru’nun içinde kaynayan öfke, ruhunu kavuruyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Korku vardı. Gerginlik de vardı. Dahası, tedirginlik de vardı.

ㅤㅤㅤㅤ

İnsanın aklına gelebilecek tüm olumsuz duygulara muhtemelen kendisinin de sahip olduğunu düşündü.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak tüm bu olumsuz duygular alevlendi, özenle katlanıp sarılmış her şeyi istisnasız hiçbir şey kalmayana kadar yaktı, öfkesi kabardı.

ㅤㅤㅤㅤ

Kertenkele Adam: [Siktir, Siktirr, neden bu karmaşaya sürüklendim ki?!.]

ㅤㅤㅤㅤ

Sus, aptal. Kimse senin sızlanmanı dinlemeyecek.

ㅤㅤㅤㅤ

Pas Saçlı Adam: [Söyledim ya. Eskiden bir savaşçıydım. Onu senden daha iyi kullanabilirim..]

ㅤㅤㅤㅤ

Sus, aptal. Bu bir yalan, sadece gösteriş yapmaya çalışıyorsun; bu zaten uzun zamandır belliydi.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz: [Sana söyledim. Hayatımı başkasının ellerine bırakmam…]

ㅤㅤㅤㅤ

Sus, aptal. Sanki bunu tek başına atlatabilirsin de. Etrafına biraz bak.

ㅤㅤㅤㅤ

——Evet, etrafınıza bakın, bunu adam gibi yapın, kullanabileceğiniz her şeye bakın.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Weitz, al şunu! Kılıcı tutana hedef alacak!]

ㅤㅤㅤㅤ

Kılıcı kavradığı anda, siyah aslan vahşi bir hücuma geçerken gladyatör arenasında bir kükreme yankılandı.

ㅤㅤㅤㅤ

Direkt kılıcı hedef aldığını zaten biliyordu—— Hayır, kılıcı kullanan avı hedef alıyordu. Bu yüzden yerinden çıkardığı kılıcı kavrayarak hareketsiz duran Weitz’e doğru fırlattı.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru önden koşmaya başladığında ekibinin üç üyesi de şaşkınlık içinde donakaldı.

ㅤㅤㅤㅤ

Yerinde çakılı kalan bu üç kişi arasında, Subaru’nun fırlattığı kılıcı düzgün bir şekilde alan kişi, son anlarında aklı başına gelen tek kişi olan dövmeli adam Weitz’dı.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz: [E-evlat!..]

ㅤㅤㅤㅤ

Dönerek gelen kılıcın ayağının dibine düştüğünü gören Weitz, hemen kabzasından tuttu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak Subaru’nun iyice sesini dinledikten sonra, kılıcın aslanı yenmek için bir anahtar olmaktan ziyade, hedefini değiştirmek için bir bayrak olduğunu hemen anladı.

ㅤㅤㅤㅤ

Sorun şuydu ki…

ㅤㅤㅤㅤ

Pas Saçlı Adam: [V-ver o kılıcı! O Gladyatör Canavarı’nı alacağım ve ardından!..]

ㅤㅤㅤㅤ

Daha sonra kendisine doğru gelen pas saçlı adam, Weitz’in tuttuğu kılıcı kapmaya çalıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Zihni gerilim ve korkuyla delik deşik olan pas saçlı adamın muhakeme yeteneği onarılamaz hâldeydi. Bu durum devam eder ve itiş kakışa dönüşürse ikisi de aslanın pençelerine düşecekti.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu nedenle gerçekleşmeden önce bunu önlemek zorundaydı.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Hiain! Arkanda!]

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [A-arkamda mı!?]

ㅤㅤㅤㅤ

Pas saçlı adam Weitz’i yakalamadan hemen önce Subaru, tehlikenin farkında olmayan kertenkele adamın adıyla seslendi―― Hiain’ı, arkasından yaklaşan tehlike tarafından köşeye sıkıştırıldığına inandırdı.

ㅤㅤㅤㅤ

Üçü arasında en korkak olan, Subaru’nun sesiyle panik içerisinde arkasını döndü ve kendisine saldırmak üzere olan şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Ama orada hiçbir şey yoktu. Subaru sadece onun arkasını dönmesini diledi.

ㅤㅤㅤㅤ

Vücudu korkuyla kaskatı kesilen Hiain arkasını döndü ve——…

ㅤㅤㅤㅤ

Pas Saçlı Adam: [Gağhh!]

ㅤㅤㅤㅤ

İçgüdüsel olarak kuyruğunu sallayan Hiain, pas saçlı adamın böğrüne yandan vurdu. Adam bu beklenmedik engel karşısında yuvarlandı ve Weitz’in kılıcı kapmasına izin verdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Ardından aslan, hedefini Subaru’dan o kişiye çevirerek düzgün bir şekilde savunmada duran Weitz’e doğru uçarak geldi.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Yere yat!]

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz: [Tçh!]
ㅤㅤㅤㅤ

Subaru’nun sesini duyan Weitz, aslanın dişleri tam üstündeki havayı delip geçerken çömeldi. Weitz’in dövmeli yüzü aslanın karnının altına dalarken yüzünü buruşturdu ve bir sonraki saldırı gelmeden kılıcı serbest bıraktı.

ㅤㅤㅤㅤ

Zorlanmadan fırlatılan kılıç, içgüdüsel olarak onu kavrayan Hiain’in göğsünün üzerine yerleşti.

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [Ha?]

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOOĞĞHHH!]

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [H-haağğğhh——!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Doğal olarak aslanın dikkati kötü tepki veren Hiain’e yöneldi.

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain durumu tam olarak anlamamış gibi, kollarında tuttuğu kılıçla aslana sırtını döndü ve şaşırtıcı derecede hızlı koşma hızıyla hemen aslandan uzaklaştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Aslan acımasızca onu kovaladı ve saldırmaya devam etti.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Bu olurken bir şeyler yapmalıyım!..]

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz ve Hiain bir şekilde idare ederken Subaru gladyatör arenasının duvarına doğru koştu. Bakışlarının önünde duvara monte edilmiş küçük bir kol vardı―― kaldıraca benzer bir şeydi.

ㅤㅤㅤㅤ

İlk bakışta gözleri gladyatör arenasının zeminine saplanmış biri büyük diğeri küçük iki kılıca takılmıştı ama daha yakından incelediğinde duvara dikkat çekmeyecek şekilde bir tür kaldıraç yerleştirildiğini fark etti.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Bunu çekersem n’olur ki!?]

ㅤㅤㅤㅤ

Kol, çocuk Subaru için biraz fazla yüksekti; bu yüzden zıpladı ve kolu aşağı çekti. Ağırlığını üzerine vererek kolu zorla indirdi ve ağır bir ses yankılandı.

ㅤㅤㅤㅤ

Dişliler birbirine kenetleniyordu, bir şeylerin takırdamaya ve hareket etmeye başladığını ayaklarının altından gelen titremeyle anlayabiliyordu. Bu, gladyatör arenasının hemen altında mekanik bir şeylerin çalışma hissiydi.

ㅤㅤㅤㅤ

Bununla birlikte durum değişmişti ve Subaru gladyatör arenasındaki koşullara geri döndü…

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [U-uvaağh——!]

ㅤㅤㅤㅤ

Ardından gladyatör arenasını ikiye bölüyormuşçasına bir ses çıkaran demir bir çit, yerden yükseldi.

ㅤㅤㅤㅤ

Dairesel gladyatör arenasını iki yarım daireye bölmek için yükseltilmiş bir duvardı; doğru kullanıldığında aslanı diğer tarafa zorlamak mümkündü.

ㅤㅤㅤㅤ

Ama——…

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOĞĞHHH!]

ㅤㅤㅤㅤ

Bu sefer başaramamıştı, onu yanlış taraftan yakalamıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Aslan yükseltilmiş çitin kendi tarafındaydı, bu yüzden çit sadece Subaru’nun kaçış alanını daralttı. Avlanma alanı küçülen aslanın vücudu sanki iki kat büyümüştü ve eskiden Hiain’e ait olan kalıntılar kanlı ağzına sıkışmıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Pas Saçlı Adam: [GUAAAĞHK!]

ㅤㅤㅤㅤ

Dahası, aslanın ayaklarının dibinde yatan pas saçlı adam acı içinde bağırıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Çit kaldırıldığında tam üzerindeymiş gibi görünüyordu. Bu nedenle uçmaya başlamış ve kötü bir şansa sahip olacak ki aslanla Subaru’nun bulunduğu tarafa düşmüştü.

ㅤㅤㅤㅤ

Buna karşılık, yaralanmamış Weitz çitin diğer tarafında şaşkınlık içindeydi.

ㅤㅤㅤㅤ

Pas Saçlı Adam: [D-Du—!..]

ㅤㅤㅤㅤ

Pençesini havaya kaldırarak, yere yığılmış pas saçlı adamı acımasızca çiğnedi ve kafasını kırdı.

ㅤㅤㅤㅤ

Buzun parçalanmasına benzer bir ses duyuldu ve pas saçlı adamın çığlıkları orada kesildi. Arkasındaki çitin üzerinden tırmanamayan aslan bakışlarını Subaru’ya çevirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Ona doğru saldırırken hafifçe eğilmesi tüylerini diken diken etti.

ㅤㅤㅤㅤ

Kılıç Weitz’la birlikte çitin diğer tarafındaydı ancak saldırı ona ulaşamazsa aslan onu tehlikeli olarak görmeyecek gibi görünüyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu yüzden Subaru’nun üzerine vahşice saldırdı.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz: [Schwartz!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz seslendi. Bu kritik anlarda Weitz her seferinde Subaru’nun adını söyledi.

ㅤㅤㅤㅤ

Tabii ki sadece Subaru’dan önce ölmediği zaman.

ㅤㅤㅤㅤ

Bir yandan da bunu hafızasının bir köşesinde tutuyor——…

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [——Sıradaki!]

ㅤㅤㅤㅤ

O bunu haykırırken, Gladyatör Canavarı’nın keskin pençeleri Subaru’nun göğsünü deldi.

ㅤㅤㅤㅤ

Bir saniyeden kısa bir süre içinde, yıldırım çarpmış gibi hissettiren darbeyle birlikte Subaru’nun vücudu ikiye bölündü ve bilinci bembeyaz oldu——.

ㅤㅤㅤㅤ

△▼△▼△▼△

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Idra! Çit daha fazla dayanmayacak! Oradaki kılıç ne durumda?]

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [Onu çekip çıkaramam! Çok ağır! Onu hareket ettirmemin imkânı yok!]

ㅤㅤㅤㅤ

Güçlü çarpma saldırılarına maruz kalan demir çit muazzam bir şekilde bükülüyor ve aslan vücudunu onların tarafına doğru itiyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Kafaları geçebildiği sürece insanların bile çoğu dar alandan geçebildiğini duymuştu. Biçimi oldukça farklı olsa da Gladyatör Canavarı’nın yüzü bir kedininkine benzediğinden dolayı muhtemelen daha da kolay geçebilirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Telaş içinde azı dişlerini kemiren Subaru’nun arkasında, pas saçlı adam—— Idra, umutsuzca yere saplanmış büyük kılıcı çıkarmaya çalışıyordu ama kılıç bir milim bile kımıldamıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Çiti kaldıran kaldıraç, büyük ve küçük iki kılıç. İyice araştırdıktan sonra buldukları sadece bu iki hilemsi şeydi. Gerisi gerçek bir yetenek yarışması olacaktı.

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [Çocuk! N’apmalıyız!?]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Korkayım deme! Sen soylu bir babanın varisisin, değil mi!?]

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [——Hık, b-bu doğru! Ben… Korkup kaçmayacağım!]

ㅤㅤㅤㅤ

Idra’nın sesinden panik akıyordu ancak Subaru’nun sözleri gözlerine tekrardan alevlenmesini sağladı.

ㅤㅤㅤㅤ

Idra savaşçı falan değildi. Gladyatör Adası’na sürüklenmişti çünkü borçlarını ödeyemez hâle gelmiş ve böylece bir köle statüsüne düşmüştü.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak borcunun ardında yatan neden, babasından miras kalan aile şirketini korumak için bu borcu üstlenmiş olmasıydı.

ㅤㅤㅤㅤ

Idra bir savaşçı olmasa da babasına utanç getirecek bir adam olmak istemiyordu, aklından geçen gerçek duygular bunlardı.

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [RAĞĞHHHH!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Değirmencinin yeteneksiz oğlu, ağırlığını uygulayarak büyük kılıcı kökünden sökmek için eğildi. Subaru da Idra’nın yanına koştu ve ağırlığını benzer bir şekilde büyük kılıca verdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Aslan çitin diğer tarafından onlara doğru geliyordu ve arkasında her ikisi de çoktan öldürülmüş olan Weitz ve Hiain’in cesetleri yatıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Artık kazanmak gibi bir şans neredeyse hiç yoktu. ——Yine de Idra Subaru’yu bırakıp kaçmadı. Bu, onun ilk seferiydi.

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOOĞĞHHH!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Idra geliyor!]

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [Biliyorum!]

ㅤㅤㅤㅤ

Demir çitin şiddetli bir şekilde gıcırdamasının ardından aslan nihâyet yanlarına geldi.

ㅤㅤㅤㅤ

Kırık çit aslanın siyah kürkle kaplı derisini yaralamış olsa bile, en ufak bir acı çekiyormuş hissi göstermedi. Aksine acısından onları sorumlu tuttu ve onlara saldırırken motivasyonu alevlendi.

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [Uğhk!..]

ㅤㅤㅤㅤ

Idra bir şekilde büyük kılıcın ucunu yerden çıkarmayı başarmış ve büyük bir güçle onu omzunda taşımıştı. Subaru ellerini aşağıdan kılıcın ucuna koydu ve kaldıraç prensibini kullanarak Idra’nın kılıcı biraz da olsa sallamaya çalışmasına yardımcı oldu.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru kılıcın ucunu aşağıdan yukarı doğru iterse kılıç biraz daha hafifmiş gibi sallanmalıydı.

ㅤㅤㅤㅤ

O kılıç aslana iyi bir vuruş yaparsa…

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [GİİTTTTT——!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [RAĞĞHHH——!!!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru ve Idra güçlerini birleştirerek kılıcı aslanın yüzüne doğru savurdular.

ㅤㅤㅤㅤ

Idra’nın omzunun üzerinden bir omuz atışı bir kuvvetle savrulan büyük kılıç, mucizevi bir zamanlamayla aslanın kafasına doğru nişan almıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Ama——…

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [——Ah.]

ㅤㅤㅤㅤ

Bariz saldırı Gladyatör Canavarı’nın pençeleri tarafından sorunsuz bir şekilde püskürtüldü ve Subaru ve Idra bu çarpmanın etkisiyle aynı anda havaya uçtular.

ㅤㅤㅤㅤ

Ardından, ikisi birlikte gladyatör arenasının duvarlarına çarparak bir olurken havada mücadele ettiler.

ㅤㅤㅤㅤ

İdra: [Bağh.]

ㅤㅤㅤㅤ

Birbirinden ayırt edilemeyen ikisinin kanı etrafa saçılmış ve duvarları boyamıştı——.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: […Sıra… daki.]

ㅤㅤㅤㅤ

△▼△▼△▼△

ㅤㅤㅤㅤ

——Subaru’nun içinde kaynayan öfke, ruhunu kavuruyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz: [Yiyecek için çaresizdim, bu yüzden çalıverdim… Tehlikeli biri olduğumu düşünmelerine izin verirsem şaşırtıcı bir şekilde, ölümcül durumlardan dahi kaçınabilirdim.]

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz bunu, açıkta hiçbir nokta kalmayacak kadar dövmelerle dolu olan cildini okşarken söyledi.

ㅤㅤㅤㅤ

Yanlış bir izlenim bıraktığı için özür diliyor gibiydi ama Subaru bunun Weitz’in son anlarında ona açıldığının kanıtı olduğunu düşündü.

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [Nasıl olsa kaçmak için beni yem olarak kullanacaksınız! Ben… Ben artık kullanılmayacağım! Kullanılmayacağım!]

ㅤㅤㅤㅤ

Göz temasından kaçınan Hiain bunu ağlıyormuş gibi söyledi.

ㅤㅤㅤㅤ

Pullarının rengini değiştirerek kaçma ve saklanma yeteneğine sahipti, kendi halkı arasında iyi biliniyordu. Kendisine her zaman en tehlikeli rollerin verildiğini ve sonunda isteyerek yem olduğunu ve bir köle hâline getirildiğini belirtmişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu çekingenlik ona çevresi tarafından aşılanmıştı. Hiain hatalı falan değildi.

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [Güvendiğim insanlar beni kandırdı, ailemin işini benden çaldı ve sonunda bir köle oldum. Dürüstçe yaşamak beni sadece aptal gibi gösterecekse en azından ayakta kalan son kişi olacağım!..]

ㅤㅤㅤㅤ

Hayal kırıklığı ve utanç içinde dudağını ısıran Idra, bu sözleri hıçkırarak söyledi.

ㅤㅤㅤㅤ

Yalan söylemeye alışık olmadığından yalanlarına sonuna kadar sadık kalamamıştı. Gladyatör Adasına getirildiğinden beri, kendisini bir savaşçı olarak tanıtıyordu; bu yalandan ibaretti ve sonuçları üzerinde fazla düşünmemişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Nasıl olsa daha sonra ortaya çıkacaktı. Elbette, Subaru bunu hemencecik öğrendi. Yine de bu, kandırmanın bir sonucuydu.

ㅤㅤㅤㅤ

——Bir korkak, bir ödlek ve bir sahtekârla iş birliği yaparak ancak bu Sparka’dan kurtulabilirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Sıradaki!..] / [Bir dahaki sefere!] / [Sıradaki!!!] / [Bir dahaki seferde kesinlikle!] / [Bir dahaki sefere başaracağım… Hık!] / [Sıradaki!..] / [Bir dahaki seferde başarabilirim!..] / [Sıradaki!] / [Sıradaki…] / [——Kesinlikle sıradakinde…] / [Sıradakiiii——!!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Hayatta kalmak için Ölümleri biriktirmenin getirdiği tezatlık giderek daha fazla birikti.

ㅤㅤㅤㅤ

Acı, zor, korkutucu, ağır; durmak istiyorum, ağlamak istiyorum, bağırmak istiyorum, feryat etmek istiyorum, yas tutmak istiyorum, çığlık atmak istiyorum, bırakıp gitmek istiyorum, reddetmek istiyorum, ağıt yakmak istiyorum, vazgeçmek istiyorum, vazgeçmeyeceğim.

ㅤㅤㅤㅤ

Olasılıklardan uzak duruyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

O sonsuz olasılıkların içinden çıkmaz sokaklara giden yolları ez, onları ez onları ez onları ez.

ㅤㅤㅤㅤ

Küçük bedenini bilinmeyen o yola doğru çevirip ezdiklerinin önünden ilerleyecekti.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz, Hiain ve Idra ölecekti.

ㅤㅤㅤㅤ

Elbette, Subaru da birçok kez ölecekti ama yine de başını kaldırdı ve ilerlemeye devam etti.

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus: [Basu, uyuyan arkadaşına söylememi istediğin bi’ şey var mı?]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [——Sıradaki!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Natsuki Subaru bu düşüncesiz sese bağırarak karşılık verdi ve tüm vücudu saldıran pençelerden dolayı Ölümle yıkanmış olmasına rağmen, Natsuki Subaru yine de vazgeçmeyi reddetti.

ㅤㅤㅤㅤ

Çünkü, çünkü, çünkü——…

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Kaybetmeyeceğim.]

ㅤㅤㅤㅤ

——Çünkü en ufak bir şeyi dahi kaybetmek istemiyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

△▼△▼△▼△

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Oh? Şimdi, bir şey söylemekte tereddüt mü ediyordun? Tanrım, sen zeki bir adamsın, değil mi?]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Ah şu, size küçüldüğünde bile sorun çıkaran adamdan bahsetmiştim, değil mi? Zihin küçülse bile, kararlılığı eskisine göre değişmemiş olanlarda etki sadece yarı yarıya güçlü olacaktır. Tabii böyle adamların vücutları da küçüleceği için öldürülmeleri de ciddi anlamda kolaylaşacaktır.]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [——Buna rağmen hayal edelim. Küçüklüğünden beri hem bedeni hem de zihni mükemmel olan bir adam olduğunu varsayalım, bu tekniği o adama uygularsan ne olacağını düşünüyorsun?]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Ahh, evet, evet, biliyorum. Ben de öyle bir adamın var olduğunu zerre kadar düşünmüyorum. İnanılmaz kötümser bir adamım. Her zaman en kötüsünü hayal etmişimdir, böylece rakiplerimi mümkün olan en kötü şekillerde eziyet edebilirim. Değil mi?]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Bu tekniğe karşı olası en kötü senaryonun bu olduğunu düşünüyorum. Adam küçüldüğünde daha da tehlikeli hâle geliyorsa bu gerçekten çok korkutucu olurdu.]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Bu sadece benimle sınırlı da değil, yaşlanmak gibi bazı şeylerden vazgeçmek veya ödün vermek anlamına da geliyor. Ya böyle bir adamdan böyle bir şeyler kaybolursa ne olurdu?]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Ürkütücü bir şey olurdu, değil mi?]

ㅤㅤㅤㅤ

△▼△▼△▼△

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Sıradaki!]

ㅤㅤㅤㅤ

——Bu sonuç fazlasıyla ironikti.

ㅤㅤㅤㅤ

Kısır İhtiyar Olbart Dunkelkenn’in tekniği ve onun getirdiği “çocuklaştırma”, Natsuki Subaru’nun bedenini bir çocuğunkine dönüştürmüş ve sahip olduğu azıcık zekâyı da geriletmişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Yavaş yavaş hem bilgisini hem de anılarını kaybeden Subaru, zayıf ve çelimsiz bir çocuğa dönüşmüştü.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu tekniğin amacı hem fiziksel hem de zihinsel tehditleri ortadan kaldırmaktı.

ㅤㅤㅤㅤ

Amaçlarına ulaşmak için mümkün olan her yolu kullanan shinobiler için gizli tekniğin bu olması, oldukça uygun olduğu söylenebilirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Gerçek şuydu ki anıları sanki ondan kopup gidiyormuşçasına silikleştikçe Subaru için önemli olan kişilerin yüzleri de uzaklaşıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Böylece Natsuki Subaru’nun dış görünüşüne uygun olarak da yaklaşık on yaşındaki küçük bir çocuk olan hâline geri dönmüştü.

ㅤㅤㅤㅤ

Yaklaşık on yaşında―― olduğu zamanlarda, Natsuki Subaru’nun dâhi bir çocuk olduğu zamanlara geri dönelim.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Sıradaki!]

ㅤㅤㅤㅤ

Natsuki Subaru daha önce dâhi olarak adlandırılan bir çocuktu.

ㅤㅤㅤㅤ

Aslında, dâhi çocuk olarak adlandırılacak kadar yetenekle dolup taşan bir varlık olması o kadar da önemli değildi. Önemli olan, bu seviyede bir özgüvene sahip olan kişinin Subaru’dan başkası olmamasıydı.

ㅤㅤㅤㅤ

Küçük bir çocukken Natsuki Subaru’nun kendine güveni tamdı ve her şeyi başarabileceğine dair inancında hiçbir şüphe dahi yoktu.

ㅤㅤㅤㅤ

Etrafındaki çocukları da yanına alarak o yıldızlı gökyüzüne ulaşabileceğine olan inancı hiç eksilmedi.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Sıradaki!]

ㅤㅤㅤㅤ

Büyümesine paralel olarak da özgüveni gerçeklik karşısında yıprandı ve sonunda tamamen kayboluverdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Ne yaparsa yapsın bir numaralı gerçeği silinmişti ve Subaru’nun elinde kalanlar yüceltilen duygular değil, tedirginlik ve güçsüzlük duygularıydı. O parlayan yıldızlar, bulutlu bir gökyüzü tarafından gizlenmişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Boyunun uzamasıyla birlikte Natsuki Subaru kendine olan güvenini tamamen kaybetmişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Sıradaki!]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru’nun özgüveninin en düşük seviyeye ulaştığı an, kesinlikle başka bir dünyaya gönderildiği gündü.

ㅤㅤㅤㅤ

Bundan sonra karşılaşmaları, deneyimleri, konuşmaları ve eylemleri; Natsuki Subaru’yu yavaş yavaş yeni arzularla sarmalamaya başladı. Aynı zamanda da azimli olmanın, kötü bir şey olup olmadığını düşünmesine sebep oldu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ama yine de yetersizdi, kalbi hâlâ ağlayıp sızlıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Sıradaki!]

ㅤㅤㅤㅤ

Natsuki Subaru’nun büyümeyle kazandığı şeyler, büyümeyle kaybettiği şeylerin hepsi tuzla buz olmuştu.

ㅤㅤㅤㅤ

Vücutlarının gençleşmesiyle insanlar zihinsel olarak da gerilerdi, bu nedenle kişinin daha zayıf olması gerekirdi. Fiziksel olarak Subaru için durum böyleydi. Zayıflamıştı. ——Peki ya zihinsel olarak?

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Sıradaki!]

ㅤㅤㅤㅤ

Natsuki Subaru daha önce dâhi bir çocuktu.

ㅤㅤㅤㅤ

Yenilgiyi hiç bilmemişti, hayalleri gerçekleşmediğinde bile pes etmeyi hiç bilmemişti; elinden geleni yapıp ulaşamadığında bile, kendi yetersizliğinin yasını tuttuğunda bile, bir çıkmaz sokağa ağıt yaktığında bile, küsüp geri çekildiğinde bile, bunları hiç bilmemişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Sadece duyarsız olmaktan, düpedüz pervasız olmaya kadar, her şeyi başarabileceğine kesin olarak inanıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Pervasızca dünyanın merkezindeki hükümdarın kendisi olduğuna inanıyordu, işte böyle bir çocuktu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ardından, Natsuki Subaru’nun benlik duygularını ayakta tutan sihirli sözcükler…

ㅤㅤㅤㅤ

???: [——Her şeyden önce o adamın çocuğu.]

ㅤㅤㅤㅤ

Bu sözlerden dökülen sınırsız güç, genç Natsuki Subaru’nun kalbini prangalarından kurtarıvermişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Korkutucu olmaktan öte, iğrençti. Acı verici olmaktan öte, can sıkıcıydı. Ağlamak istediğinden çok, gülümsemek istiyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Nefret ettiği bir ülkede, sevdiği kızın ve arkadaşlarının onu bekliyor olması gereken yere geri dönmek uğruna; duygusal bağının çok az olduğu yoldaşlarıyla güçlerini birleştirirken tereddüt etmenin ne anlamı vardı ki?

ㅤㅤㅤㅤ

Dolayısıyla bu sefer başka bir dünyaya çağrıldığı için——…

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [——Sıradaki!]

ㅤㅤㅤㅤ

——En güçlü varlık olarak Natsuki Subaru, Ginunhive’yi ezip geçecekti.

ㅤㅤㅤㅤ

△▼△▼△▼△

ㅤㅤㅤㅤ

Herkes: [————]

ㅤㅤㅤㅤ

Herkesin nutku tutulmuştu.

ㅤㅤㅤㅤ

Başından beri gladyatörler, Sparka savaşına sessizce izleyip tanık etmeleri için Ada Valisi Gustav Morello’dan kesin emir almışlardı.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu nedenle gladyatör arenasını bir tür tuhaf sessizliğin sarmasının kaçınılmaz olduğu söylenebilirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak bu kez sessizlik ve durgunluk sadece Gustav ilan ettiği için de değildi.

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav bu talimatları vermemiş olsaydı bile, kimse bir şey söyleyemezdi. O kan dondurucu sahne onları öylesine etkilemişti ki.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Weitz! Idra! Sağa sola dağılın! Hiain, korktuğunu biliyorum ama kaçma! Kılıcı alıp dikkatini çek ve fırlat!]

ㅤㅤㅤㅤ

Vahşice kükreyen Gladyatör Canavarı Guiltilaw, gladyatör arenasının etrafında şiddetle sıçradı.

ㅤㅤㅤㅤ

Canavar Sparka’da kullanılmak üzere eğitilmiş, boynuzları kırılmış, artık hayvani inatçılığını kaybetmişti; onun yerine gladyatör olarak bilinen insanların oluşturduğu tehdit seviyeleri ona iyice öğretilmişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu yüzden rakiplerinizi silahlarla hedeflemek ve onları tehlikeli varlıklardan uzaklaştırmak için inisiyatif almalıydınız.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak bu bağlılığı durmaksızın takip etmek gibi kötü bir alışkanlığı olduğu için de bir birimin üyelerinin silahı birbirleri arasında dolaştırarak dikkatini dağıtabilecekleri düşünülebilir.

ㅤㅤㅤㅤ

Yine de birimlerin bunu ilk bakışta fark edememesi sonucu, tamamen yok edilmesi alışılmadık bir durum değildi.

ㅤㅤㅤㅤ

Bir kişi bunu fark edebildiğinde, belirli bir mükemmellik seviyesiyle zafer garanti altına alındığı söylenebilirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak yine de bu seferki manzara fevkalâdeydi.

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Hahaha! Vay vay, şaşırtıcısın! Gerçekten elinden geleni yapıyorsun, di’ mi, Basu!]

ㅤㅤㅤㅤ

Seslerini kaybetmişlerdi. Önündeki manzarayı sıcak bir karşılamayla karşılayan herkes arasında sadece bir çocuk ellerini çırpıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Uzun mavi saçları başının arkasında toplanmış, sevimli yüzü gülümsemeyle süslenmiş biriydi. Görünüşe göre Gustav’ın emirlerine kayıtsız kalan çocuk, gladyatör arenasında cesurca dövüşen birimi alkışlıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu tezahüratın herhangi bir etkisi olup olmadığı belirsiz olsa da Gladyatör Canavarı’nın saldırısından kıl payı kaçarken, Sparka’ya meydan okuyan dört adam umutsuzca dövüşmeye devam etti.

ㅤㅤㅤㅤ

Belirleyici darbeler olmadan, ölüm maçının ilerleyişi bir dereceye kadar sıkıcıydı.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak bir noktada ölecek gibi görünseler bile hayatlarını hâlâ kaybetmemiş olmaları, diğer noktadaysa genç bir çocuğun sürekli sesiyle onları destekliyor olmasıyla da bu iki nokta ölüm maçının sıkıcı olduğunu düşünülemez hâle getirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Çocuğun talimatlarını izleyerek ilerlemeye devam eden üç adam da çaresizdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu çok doğaldı ama çocuğun talimatlarını görmezden gelme özgürlükleri de vardı. Ancak çocuğun talimatları hayatlarını birçok kez Gladyatör Canavarı’ndan kurtarmıştı, dolayısıyla bu özgürlükleri de ellerinden alınmıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Merkezlerindeki genç çocukla birlikte, Birimleri sanki mükemmel bir koordinasyona sahip tek bir vücuda sahip bir canlı gibiydi.

ㅤㅤㅤㅤ

Sadece savunmaya yönelik bir savaş hâline gelen bu durum; savaş güçleri arasındaki umutsuz farktan mı kaynaklanıyordu, belki de——.

ㅤㅤㅤㅤ

???: [——Neyi hedefliyorsun ki?]

ㅤㅤㅤㅤ

Savaşı izleyen tüm gladyatörlerin kalplerinde aynı yakıcı beklenti yer etmeye başladı.

ㅤㅤㅤㅤ

△▼△▼△▼△

ㅤㅤㅤㅤ

——Subaru’nun içinde kaynayan öfke, ruhunu kavuruyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ölümler arttıkça, acı ve korku da buna eklenince; kolları, bacakları ve iç organları büzüşüyordu. Gözlerini kapatığı anda göz kapaklarının arkasında defalarca yakından gördüğü aslanın yüzü, dişleri ve ağzının içi aklına gelirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Akılalmaz bir korku ortaya çıktı. Yine de bu kaynarken onunla birlikte bir şey daha geldi. ——Öfke.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu can sıkıcı düşünceler, sinip kalmış iç organlarını ve uzuvlarını canlandırırken Natsuki Subaru gözlerini açtı.

ㅤㅤㅤㅤ

Artık saymaktan bıktığı bu girişimlerin hepsi, zafere bir adım bile yaklaşabilmek uğrunaydı.

ㅤㅤㅤㅤ

Kaybetmeye en ufak bir niyeti bile yoktu, bunu kendine kanıtlamak uğruna…

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Hiain! Kılıcı Weitz’e fırlat, sonra da Idra’ya doğru git!]

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [Siktir! Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim bile yok!]

ㅤㅤㅤㅤ

Yerde dört ayak üzerinde öfkeyle koşan Hiain, elindeki kılıcı Weitz’a doğru fırlattı. Büyük kılıcın yanında olan, Idra’nın yanına gelmek için hızlandı.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz havada dönüp duran kılıcı zorlukla yakaladı ve Subaru bir sonraki kaçış rotalarını yönlendirmeye çalışırken gözleri şaşkınlıkla açıldı.

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOOĞĞHHH!]

ㅤㅤㅤㅤ

Az öncesine kadar kaçmakta olan Hiain’i kovalayıp kükreyen aslanın ayakları dairesel gladyatör arenasının diğer yarısında duruverdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu arada da çemberin diğer yarısında konumlanmak yerine, hepsi onun tam önündeydi.

ㅤㅤㅤㅤ

Herkes hâlâ hayattaydı ve üstelik ilk kez bu kadar ideal bir konuma gelmişlerdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Weitz, hazır ol! Idra ve Hiain da!]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru, boğazından fışkıran kana benzer bir güçle üçüne de rol verdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu her şeyi anlatmaya yetmemiş olsa da Weitz kılıcını hazırlayıp aslanla yüzleşti ve Idra ile Hiain aceleyle büyük kılıcın yanına atladı.

ㅤㅤㅤㅤ

Sonra Subaru da beceriksizce tüm gücüyle koşarak duvara doğru yöneldi.

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOOĞĞHHH!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Birinci ve ikinci adımın ardından, sinir bozucu derecede yavaş olan hızı sırasında aslan arkalarından uludu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ve böylece aslan patlamaya benzer bir güçle yerden atıldı ve kılıcı hazır bir şekilde tutan Weitz’e doğru saldırdı.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz kılıcını hazır tutsa da bu güçteki biriyle çarpışırsa hiçbir şey onu kurtaramazdı. Tek vuruşta ölecekti. Bunun çok iyi farkındaydı.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak Weitz’in son ana kadar aslana karşı koyacak cesarete sahip olduğu kesindi.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz: [Uuhğ, RAĞHH——!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Pis kokulu nefeslerin kaçmasına izin veren ağzı, kılıç benzeri dişlerle süslenmiş ağzı, Subaru’yu ve diğer üçünü sayısız kez çiğnemiş olan ağzıyla kılıcını sallayan Weitz’e doğru saldırıyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ve Weitz’in hayatını elinden almadan hemen öncesinde…

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [——GİİİTTT!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Parmak uçları üzerindeyken Subaru, kolu aşağı çekmek için tüm vücut ağırlığını kullandı.

ㅤㅤㅤㅤ

Hemen ardından, ayaklarının altından dönen dişlilerin sesi geldi ve yukarı doğru itilen demir parmaklık aslanın kafasına tam altından çarptı. Çenesine çarpan aslanın açık ağzı zorla kapatıldı.

ㅤㅤㅤㅤ

Hücumun gücü demir parmaklıklara çarparken son saniyeye kadar düşmanı çeken Weitz, şok dalgası karşısında şaşkınlığını “Vayy!?” diye haykırdı ve havaya uçtu.

ㅤㅤㅤㅤ

Çarpmanın etkisiyle demir çit ezildi ve aslanın kafası çitin bükülmüş kısmından dışarı çıktı. Yüzüne ağır bir darbe alan aslan, ön pençeleriyle yeri sıyırdı ve bir şekilde ayağa kalktıktan sonra çiti kırmaya çalışıyor gibiydi.

ㅤㅤㅤㅤ

——Ama buna izin verilmeyecekti.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Idra! Hiain!]

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [UU, UAĞĞHHH——!]

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [RAĞĞHHH!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Az önce havaya uçmuş olan Weitz’in yerine Idra ve Hiain demir çite doğru koştu. İkilinin elinde oldukça hantal ve büyük bir kılıç vardı.

ㅤㅤㅤㅤ

Hiçbirinin doğru düzgün kullanamadığı bir silah olsa da tek başlarına kullanmalarını gerektiren bir kural da yoktu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ayrıca, iki kişi tarafından kaldırılan kılıcın; hareket edemeyen bir rakibin üzerine sallanamayacağına dair bir kural da yoktu.

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOOĞĞHHH!]

ㅤㅤㅤㅤ

İki adam da tüm güçleriyle savurdukları büyük kılıcı tam tepelesinden aslanın demir çitten çıkıntı yapan boynuna indirdiler. Büyük kılıç canavarın kalın boynunu delerken aslanın çığlıkları gökyüzünde yankılandı.

ㅤㅤㅤㅤ

Kan fışkırdı ve sanki ölümü reddediyormuşçasına aslan şiddetle debelendi.

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [Geber, gebergebergeberGEBERRRRLANNN!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [Lütfen son bulsun artık——!!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain ve Idra bağırırken ağırlıklarını büyük kılıca verdiler ve kılıç aslanın boynunun derinliklerine doğru gömüldü. Devam ederek aslanın başını keserlerse uzun zamandır bekledikleri zafer ânı gelmiş olacaktı.

ㅤㅤㅤㅤ

Defalarca kez onun pençeleri ve dişleri onları gebertmişti, gebertmişti ve gebertmişti——.

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOOĞĞHHH!]

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [Gağh!?]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Çocuklar!?]

ㅤㅤㅤㅤ

Sadece bir adım uzakta olsalar da tıpkı onlar gibi aslan da ölmek istemiyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Boynuna büyük bir kılıç saplanmış olan aslan, vücudunu kuvvetle bükerek sağ pençesini çitin onların tarafına doğru çekti. Pençesiyle büyük kılıcı tutan iki adamın bedenlerini süpürüverdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain ve Idra’nın yerde şiddetle yuvarlanıp  acı dolu çığlıklar attıklarına tanık oldu.

ㅤㅤㅤㅤ

Aldıkları yaraların ne kadar derin olduğunu söylemek mümkün değildi.

ㅤㅤㅤㅤ

Ancak yere yığılan iki kişinin yanına koşmaktan çok, o büyük kılıca atılmak daha önemliydi.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Sanki gitmene izin vereceğim de!]

ㅤㅤㅤㅤ

Buraya kadar geldikten sonra kaçmasına izin vermek istemeyen Subaru, büyük kılıcın kabzasına atladı. Çok hafifti. Hem Hiain’in hem de Idra’nın vücut ağırlığının yerini alan mevcut Subaru için çok hafifti.

ㅤㅤㅤㅤ

Büyük kılıç biraz daha derine indi ama sanki iyiliğine karşılık verircesine bir pençe ona doğru savruldu.

ㅤㅤㅤㅤ

Tıpkı kendisinden önceki iki kişi gibi Subaru da pençeyle vuruldu——.

ㅤㅤㅤㅤ

Weitz: [Sanki sana izin vereceğim de seni canavar… Hık!]

ㅤㅤㅤㅤ

Aşağıya doğru sallanan kılıç yüzünden ön bacağı yere saplandı.

ㅤㅤㅤㅤ

Kılıcı savuran kişi, sözde hücum sırasında havaya uçmuş olan Weitz’dı. Tüm gücüyle dişlerini sıkarak ve yüzündeki dövmeleri büzerek kılıcı aslanın pençesini sıkıştırmak için kullanmıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Ardından——…

ㅤㅤㅤㅤ

Idra: [Burada yatarak kendime nasıl savaşçı diyebilirim ki!]

ㅤㅤㅤㅤ

Hiain: [Geberip git artık, seni sik kafalı!]

ㅤㅤㅤㅤ

Ayağa kalkan Hiain ve Idra, Subaru’nun sallandığı büyük kılıcın üzerine atladılar.

ㅤㅤㅤㅤ

Üç, daha doğrusu iki buçuk adamın gücüyle, büyük kılıç aslanın boynunun derinliklerine doğru saplandı. Weitz’in de ön pençeyi sıkıca tutmasıyla da birimin dört üyesi aslanın kafasını koparmak için güçlerini birleştirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Aslan uluyarak acı içinde kıvrandı ve demir çit şiddetle gıcırdadı.

ㅤㅤㅤㅤ

Daha fazla şansı olmayacaktı. Kaybedemezdi, kaybetmek istemiyordu, kaybetmemeliydi, dişlerini sıkan Subaru umutsuzca büyük kılıca sarıldı.

ㅤㅤㅤㅤ

Yine de——…

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOOĞĞHHH!]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [UAĞĞHH——Hık!!]

ㅤㅤㅤㅤ

Başını tüm gücüyle sallayan aslanın devasa gövdesi Subaru ve yoldaşlarını süpürüverdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Büyük kılıca sarılmış bedenleri çekilip atılan üçlünün―― Hayır, Weitz dahil dördünün birden ağır ağır yere yuvarlanmasına yol açtı.

ㅤㅤㅤㅤ

Umutsuz çabalarının tam anlamıyla tükenmesiyle de uzuvlarında hiç güç zerresi dahi kalmamıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Ayağa kalkmalıyım…]

ㅤㅤㅤㅤ

Ayağa kalkmak zorundaydı, bir kez daha o büyük kılıcı alarak kafasını koparmak zorundaydı.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu düşüncelere rağmen vücudu onun söylediklerini dinlemiyordu. Sadece Subaru değil, diğer üçü de aynı durumda muzdaripti.

ㅤㅤㅤㅤ

Tüm bunlardan sonra bile aslan hâlâ içlerinde en tâkat sahibi olandı.

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör Canavarı: [————AROOOĞĞHHH!]

ㅤㅤㅤㅤ

Kılıç boynunun yarısına kadar saplanmış olan aslan kısık bir sesle inledi.

ㅤㅤㅤㅤ

Zayıf olmaktan ziyade, kırmızı çizgiyi geçtiniz anlamına gelen bir öfkemsi bir sesti. Elbette, yaptıklarının bir etkisi olsa da gücü tükenmemişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Siktir… Hık.]

ㅤㅤㅤㅤ

Deneyip, deneyip, deneyip durduktan ve sonunda ona ulaşmaya sadece bir adım uzakta olmasına rağmen…

ㅤㅤㅤㅤ

Yine de ona ulaşamadı. Aklına gelebilecek her şeyi kullanmış ve buraya kadar ulaşmış olmasına rağmen.

ㅤㅤㅤㅤ

Bu yüzden bir dahakinde kaybetmeyeceğim.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Bir, dahakine…]

ㅤㅤㅤㅤ

Aynı yere ve sahneye kesinlikle daha çabuk varacaktı, Subaru buna kesin olarak söz verdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Yeminine aldırış etmeyen aslan demir çitin arasından sıyrıldı, zarar görmemiş olan pençesini Subaru’ya doğru kaldırdı ve——…

ㅤㅤㅤㅤ

???: [――Affedersiniz.]

ㅤㅤㅤㅤ

Bir sonraki anda, aslanın kalın boynu hızlı bir hareketle kesiverildi.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Haa?]

ㅤㅤㅤㅤ

Ölümle yüzleşen Subaru, kendisinin ölümüne değil de rakibinin ölümüne şaşkınlıkla baktı.

ㅤㅤㅤㅤ

Kesik başı gümbürtüyle yere düştü ve aslanın vücudu yavaş yavaş yana doğru devrildi. Bunun sorumlusu, aslanın boynuna derin bir şekilde saplanmış olan büyük kılıçtı.

ㅤㅤㅤㅤ

Sürpriz bir saldırı gibiydi, küçük bir figür gökten düşmüş ve büyük kılıcın üzerine basarak onu derine doğru itmişti.

ㅤㅤㅤㅤ

Böylece aslanın başı kesilmişti.

ㅤㅤㅤㅤ

ㅤㅤㅤㅤ

Ve bu eylemi gerçekleştiren kişi de——…

ㅤㅤㅤㅤ

???: […Ihm, neden böyle bir yerdeyim?]

ㅤㅤㅤㅤ

Ve kızın, yani Tanza’nın, genellikle duygusuz olan yüzünde gözle görülür bir endişe vardı.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru, kimonosu çıkarılmış ve sadece hadajuban* giymiş olan kıza bakarak yumuşak bir şekilde nefes verdi. (Ç.N: Hadajuban, Kimono’nun altına giyilen bir giysi parçasıdır.)

ㅤㅤㅤㅤ

ㅤㅤㅤㅤ

Hiçbir şekilde cevap veremedi. Ancak Subaru başını çevirip arkasına baktığında diğer üçünün de kıl payı kurtulmuş olduğunu gördü.

ㅤㅤㅤㅤ

Başka bir deyişle…

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: [——Bu kadarı kâfidir! Sparka’dan sağ çıkmakla iyi iş çıkardınız! Bana verilen yetkiyle hepinizi Gladyatör Adası’nın üyeleri olarak kabul ediyorum!]

ㅤㅤㅤㅤ

Yükseklerden gürleyen bir ses yankılandı ve Gustav’ın açıklaması dövüşün bittiğini işaret etti.

ㅤㅤㅤㅤ

Şimdiye kadar savaşı sessizce izleyen seyirciler—— Yo, gladyatörler ayağa kalkıp Subaru ve yoldaşlarının zaferini övmek için hep bir ağızdan seslerini yükselttiler.

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Aferinn!]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Bu devasa bir başarı!]

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Kesinlikle içinde var, ufaklık!]

ㅤㅤㅤㅤ

Heyecanlı adamların sesleri yağmur gibi yağarken Gustav dört kolunu kavuşturdu ve hiçbir şey söylemedi.

ㅤㅤㅤㅤ

Kalabalığın tezahüratlarını duyan Subaru kendini bir gümbürtüyle yere atıverdi. Tanza korkuyla yaklaşarak Subaru’nun yüzüne baktı.

ㅤㅤㅤㅤ

Tanza: [Pardon, siz…]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Natsuki Schwartz.]

ㅤㅤㅤㅤ

Tanza: [Ha?]

ㅤㅤㅤㅤ

Tanza şaşırmış gözlerle baktı ve yuvarlak gözlerinin daha da yuvarlaklaştığını gören Subaru uzanırken uzuncasına bir nefes aldı ve devam etti.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Öncelikle ben Natsuki Schwartz, sizinle tanıştığıma memnun oldum. Konuşmak istediğim çok şey var ama…]

ㅤㅤㅤㅤ

Tanza: [Evet ama?]

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: […Biraz dinlenmeme izin vermenizi istiyorum.]

ㅤㅤㅤㅤ

Başını eğen Tanza için üzülüyordu ama Subaru sınırına ulaşmıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Gergin ipi kopmuş, ruhunda kaynayan sıcaklık da sönmüştü. Elbette bu duruma duyduğu nefret hâlâ içinde yanmaya devam ediyordu.

ㅤㅤㅤㅤ

Yine de bir şekilde Sparka’dan kurtulmayı başarmıştı.

ㅤㅤㅤㅤ

Subaru: [Bu yüzden lütfen… Biraz uyumama izin verin.]

ㅤㅤㅤㅤ

Bununla birlikte, sanki bir çukura düşermişçesine, Subaru’nun bilinci kayıp gitti.

ㅤㅤㅤㅤ

△▼△▼△▼△

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: [————]

ㅤㅤㅤㅤ

Aşağıya bakan Gustav, aşağıdaki gladyatör arenasına yayılmış hâldeyken bilincini kaybetmiş olan çocuğa gözlerini dikti.

ㅤㅤㅤㅤ

Beklenmedik bir sonucu olan inanılmaz bir savaş olduğunu söyleyebilirdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Çocuğun böyle yeteneklere sahip olduğunu asla düşünemezdi.

ㅤㅤㅤㅤ

???: [Vayyy~, bu inanılmazdı, di’ mi, Gustav-san. Basu’yu seçmek tam isabetti. Onu bi’ kenara atmak yerine elinde tutman harika! Bu benim için muhteşem bir başarı di’ mii?!]

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: […Segmunt.]

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav düşüncelerinde kaybolmuşken Cecilus yanına geldi ve rahat bir şekilde ona doğru konuştu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ellerini başının arkasında kavuşturmuş olan çocuğun sözleri üzerine Gustav iki sağ koluyla alnını ve kaşlarını ovuşturdu,

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: [Haklıydın. Bunu tahmin etmiş miydin?]

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus: [Büyük umutlarım vardı, biliyor musun? Bu gerçekleşirse güzel olur diye düşünmüştüm ve gerçekleşti. Tam da inandığın şeyin seni kurtarmasının verdiği bir his gibi!]

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: […Fazlasıyla zayıf bir olasılık ve sen bunun için kendi hayatını tehlikeye atıyorsun.]

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus: [——? Evet yaptım gitti, n’olmuş ki yani?]

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus başını eğerek şaşkın bir yüz ifadesi takındı.

ㅤㅤㅤㅤ

Sanki tuhaf bir şey söyleyip söylemediğini merak ediyormuş gibi bir tavrı vardı.

ㅤㅤㅤㅤ

Schwartz ve Tanza’dan yararlanamazsaydı onların hayatlarının sorumluluğunu üstlenecek ve kendi hayatıyla ödeyecekti, bir de bunu hiç iddia etmemiş gibi davrandı.

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus: [Sonuca bakacak olursak gerçekten hiçbir şey olmadı, di’ mi? Benim açımdan fazlasıyla cömert bir teklifti. Böyle bir yerde hiç uğruna kaybolup gidecek türden bir insan değilim!]

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: [Ben senin mantığını anlayamıyorum. Ayrıca, o son anda ne yaptın?]

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav, gülümserken ince göğsünü gururla kabartan Cecilus’u sorguladı.

ㅤㅤㅤㅤ

O son anda, hayatını bile ortaya koyduğu Sparka’nın ortasında, Cecilus sadece bir kez ve sadece kısa bir süreliğine ortadan kaybolmuştu.

ㅤㅤㅤㅤ

Ondan sonra olanları düşününce kabaca şunu hayal edebiliriz——…

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: [Kızı uyandırmaya mı gittin?]

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus: [Ahh~, bildiğin şeyleri bana sormana gerek yok ki. Birincisi, Birim başına beş kişi olduğu için o kız uyanmazsaydı bunu insan eksikliği varken yapmak zorunda kalacaklardı. Bunu söyleyen zaten Gustav-san’dı, biliyorsun. Yani uyandıktan sonra istediği zaman katılabilirdi, di’ mi?]

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus tek gözünü kapatarak, boyları aynı hizada olmayan Gustav’a baktı ve bir “Ya da” dedi.

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus: [Sparka’yı iptal etmek mi istiyorsun? Sparka’da hile bulunduğunu söyleyerek.]

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: [——. Bu hile değil. Eminim ki İmparator Ekselansları da muhteşem bir gladyatörün doğumundan memnuniyet duyacaktır.]

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus: [Hahaa, bu sadece benim fikrim olsa da İmparator Ekselansları iyi bir insan değilmiş gibi görünüyor!]

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: [İmparator Ekselansları’na yönelik hakaretlere müsamaha gösterilmeyecektir. İkinci kez olmayacak.]

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus omuzlarını silkip biraz geri çekilirken Gustav sert bir sesle emretti. Bu durumda burnundan nefes veren Gustav, gladyatör arenasına tekrar baktı.

ㅤㅤㅤㅤ

En liyakatli Schwartz ve üç adam Gustav’ın emrindeki muhafızlar tarafından dışarı çıkartılıyorlardı. İyileştirme odasında bir şifacı tarafından tedavi edileceklerdi.

ㅤㅤㅤㅤ

Uzaktan bakınca mesafeli görünen genç kız da şimdilik onlara eşlik etti.

ㅤㅤㅤㅤ

Gustav: [Birimdeki herkes sadece bir kişi sayesinde mi hayatta kaldı?]

ㅤㅤㅤㅤ

Bu sonuca herkesin yardımı olmadan ulaşılamazdı ama en büyük gücü kimin gösterdiğini söylemeye gerek yoktu.

ㅤㅤㅤㅤ

Gladyatör arenasının hazırlandığı silahları ve mekanizmaları gözden kaçırmayarak, aynı koşullardaki yoldaşlarına göz kulak olarak, hatta mümkün olduğunca düşmanın hareketlerini gözlemleyerek ince bir ipi geçmişlerdi.

ㅤㅤㅤㅤ

O son kararı görmüş biri olarak…

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus: [Gördün mü? Büyük bir hikâyenin başlayacağı hissine kapılmıyor musun?]

ㅤㅤㅤㅤ

Cecilus bu şekilde gururla onaylanmak istedi; Gustav, herhangi bir şekilde cevap vermenin can sıkıcı olacağını düşünerek yüzünü sert bir şekilde tutarken dört kalın kolunu sessizce çaprazladı.

ㅤㅤㅤㅤ

#Sonunda aslanı yenebildik. Yani, umduğum sonuç aslında bu değildi. Ama sonuca bakacak olursak sonunda Sparka’yı geçmeyi başarabildik! Bakalım bunun ardından gene bizleri neler bekleyecek? Devam edecek!!!
ㅤㅤㅤㅤ



5 3 oylar
Bölümü nasıl buldun?
Lütfen birbirimize karşı saygılı olalım. Spoilerlardan kaçınalım. Güzel güzel yorumlar yazalım!
11 Yorum
En eski
En Yeni En Çok Oy Alanlar
Inline Geri Bildirimleri
Tüm yorumları görüntüle
Alper
Alper
Mayıs 19, 2024 11:56

bölüm başındaki çizimler çok tatlı siz mi çiziyorsunuz

RETURNBD
RETURNBD
Mayıs 25, 2024 03:56

Elinize sağlık. Çeviri için teşekkürler.

RETURNBD
RETURNBD
Yanıtla  RETURNBD
Mayıs 25, 2024 04:04

Bu arada sitenin başındaki resimde Emilia nın saçlarını kısa görünce acaba kestirecek mi diye düşünmedim değil.

Çılgın Oyuncu
Çılgın Oyuncu
Mayıs 30, 2024 14:19

çocuk Subaru ölümden dönüsü normal subaruda daha iyi ve daha aklı basında şekilde kullanıyor

VanAstrea
VanAstrea
Ağustos 21, 2024 19:26

bizim Todd nerelerde ya onu taniyorsam bu adaya gelir subaruyu darlar yine

Kansula
Kansula
Mart 11, 2025 03:57

Çeviri için teşekkürler

yato zero
yato zero
Haziran 25, 2025 21:42

Elinize sağlık

Aizen Poyraz
Aizen Poyraz
Ağustos 11, 2025 17:42

Tanza neden güçlü yav

gariphasan
gariphasan
Eylül 3, 2025 16:24

Tanza çok tatlı duruyor resimde. çeviri için teşekkürler

⚙️
Scroll to Top